Eylem
Üye
Müslüm Gürses kimdir hayatı nedir?

Müslüm Gürses, doğum adıyla Müslüm Akbaş, (7 Mayıs 1953; Fıstıközü, Halfeti, Şanlıurfa - 3 Mart 2013, İstanbul), Türk arabesk ve halk müziği sanatçısı, besteci, söz yazarı ve oyuncu. Dünya genelinde "Father of Arabesque", Türkiye'de ise "Arabeskin Babası" ve "Müslüm Baba" olarak tanınmaktadır.
90'lı yıllardan itibaren bazı pop ve rock tarzındaki parçaları da repertuvarına katarak Kayahan'ın "Sarı Saçlarından Sen Suçlusun", Zülfü Livaneli'nin "Belalım, Çırak Aranıyor" Nilüfer’in "İnkar Etme, Olmadı Yar", Adnan Ergil'in "Böyle Ayrılık Olmaz, Hava Nasıl Oralarda?", Teoman’ın "Paramparça", Tarkan’ın "İkimizin Yerine", Bülent Ortaçgil'in "Sensiz Olmaz", Murathan Mungan'ın "Olmasa Mektubun", Kenan Doğulu'nun "Tutamıyorum Zamanı", Sezen Aksu'nun "Sorma, Vazgeçtim", Fikret Kızılok'un "Gönül" ve Şebnem Ferah'ın "Sigara" adlı çalışmalarını da seslendirdi.
1979 yılında ilk defa "İsyankar" filmiyle kamera karşısına geçen Gürses, toplam 40 sinema filminde rol almıştır.
Müslüm Gürses Hayatı;
Müslüm Gürses Çocukluğu;
Müslüm Gürses Şanlıurfa dönemi;
Annesi Emine Hanım ile babası Mehmet Bey önceleri Tisa olarak bilinen ancak adı 1960'lı yıllarda Fıstıközü olarak değiştirilen Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı bir köyde tanışmıştır. 1951 yılında evlendiklerinde henüz 17 yaşındaydılar, yaşamları yoksulluk içinde geçmekteydi. 7 Mayıs 1953'te Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde kerpiç bir evde Emine Hanım ile Mehmet Bey'in ilk çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
Babası Mehmet Akbaş rençberlik yapmaktadır. Müslüm dünyaya gelince geçim sıkıntısı daha da dert olmaya başlamış ve çok geçmeden bu sıkıntılı dönemde Akbaş ailesinin Ahmet isminde bir çocuğu daha olmuştur. Bu köyde yaşamak onlar için çok zor olmaya başlayınca Emine Hanım akrabalarıyla konuşmuş ve daha iyi bir yaşam sürmeleri için taşınmaları gerektiğini söylemiş ve Akbaş ailesi ekonomik nedenlerden dolayı göç etmek zorunda kalmıştır.
Müslüm Gürses Adana dönemi;
Büyük umutlarla Adana Hürriyet Mahallesi'ne varmışlardı. Burada umutları tarifi olmayan acılara dönüşecekti. Yoksulluk yine aynı yoksulluktu. Bu mahalleye alışmaları zor olmamıştır. Baba Mehmet Akbaş çoktan alışmış ve kısa zamanda lakabı Deli Mehmet olmuştur. Emine Hanım çalışmaya başlamış, Müslüm ise o yokken kardeşi Ahmet'e bakmak zorunda kalmıştır. Daha o yaşlarda iken Müslüm'ün davranışları olgun bir erkek gibiydi, hiç çocuk olamamıştır. Okula başladığında bile yaşıtlarıyla hiç oynayamamış ve bir kenarda oturup oyun oynayanları seyretmiştir. Okuldan çıkınca da hemen eve koşup annesine yardım etmiştir. Bu dönemde bir kız kardeşi daha dünyaya gelmiş ve Müslüm'ün sorumluluğu daha da artmaya başlamıştır. Müslüm burada hayatı erken öğrenmek zorunda kalmış ve dirseğini okul sıralarında değil, kunduracıda terzi tezgâhında çürütmüştür.
Müslüm Gürses Sanat yaşamı;
Gürses, şarkıcılığa 1965 yılında, küçük yaşta Adana'da bir çay bahçesinde şarkılar söyleyerek başladı, aynı zamanda halkevine de gitti. Terzi çıraklığı ve kunduracılık yaptı, o yıllarda bir gazinoda sahneye çıktı. Ayrıca ilkokuldan mezun olduktan sonra 14 yaşındayken, 1967 yılında Adana Aile Çay Bahçesi’nde düzenlenen yarışmaya katılmak istedi. Babası Mehmet Akbaş yarışmaya katılmasın diye oğlunun saçını kesti. Gürses yine de yarışmaya katılmış ve birinci olmuştur. Sesiyle küçük yaşlarda dikkat çeken Gürses, kendisiyle yapılan bir röportajda o dönemle ilgili olarak şunları söylemiştir: "İlkokulu bitirdim. Gerisi yok. Adana'da damda yatarken uzun hava okudum. Arkadaşım Halkevine gidiyordu. Ben de gittim. Derken Çukurova Radyosu'nda sanatçı oldum."
Soyadını da orada çalışırken “Gürses“ olarak değiştirirler.
1967 yılından itibaren TRT-Adana-Çukurova Radyosu'nda da her hafta Cumartesi günü canlı olarak türküler söyledi. 1968 yılından itibaren piyasaya ilk 45'likleri çıkarmaya başladı. İlk plağı 1968 tarihli Emmioğlu / Ovada Taşa Basma plağıdır ve Ömür Plak, Adana basımıdır. Ömür Plak ile toplam 4 adet 45'lik yaptı.
İstanbul'a gelen Gürses, Selahattin Sarıkaya'nın sahibi olduğu Sarıkaya Plak ile 2 adet 45'lik plak doldurdu: Giyin Kuşan Selvi Boylum / Hayatımı Sen Mahvettin ile Gitme Gel Gel / Haram Aşk.
Daha sonra 1969 yılında yine İstanbul'da Palandöken Plak firması ile ilk çıkış parçası olan Sevda Yüklü Kervanlar şarkısını içeren Sevda Yüklü Kervanlar (Gazelli) / Vurma Güzel Vurma isimli 45'lik plağı çıktı. Bu plak tam 300.000 adet satarak rekor kırmıştır.
1971 yılında ise Hülya Plak firması ile ikinci çıkış parçası olan Ben İnsan Değil miyim? şarkısını içeren Ben İnsan Değil miyim / Seni Sevmek İçin Ölmek mi Lazım isimli 45'lik plağı çıktı.
1973 yılında Mamak'ta askerliğini yapmıştır.
Gürses, Palandöken Plak firması ile tam 13, sonra Bestefon Plak firması ile tam 4, daha sonra Hülya Plak ile 15 ve nihayet Çınçın Plak ile 2 adet 45'lik plak doldurdu.
1980 yılında Emre Plak firmasından Esrarlı Gözler albümünü çıkartmıştır. Albüm Türkiye ve Almanya başta olmak üzere tüm dünyaya arabesk tarz müziği tanıtan ve sevdiren en marjinal albümlerden birisidir. Albümde hareketli kabul edilebilecek hiçbir parça bulunmamaktadır. Gürses'in artık geniş kitlelere yayıldığı albümdür. Gecekondu kalabalıkları Orhan Gencebay'a Kral, Ferdi Tayfur'a Abi derken Gürses Baba lakabını almıştır.
Gürses, 80'li yıllardan itibaren arabesk ve Türk halk müziği tarzlarının yanında diğer tarzları da repertuvarına katmaya başladı. Artık albümlerinde Türk sanat müziği tarzında eserlere daha çok yer vermeye başladı. Ölüyorum Kederimden eserinin yeni tekrar seslendirdi ve Esrarlı Gözler albümünde yer aldı. Dalgalandım, Neyleyim Neyleyim, Mehtaplı Gecelerde, Kara Bulutları Kaldır Aradan, Unutamazsın şarkıları albümlerinde yer aldı. 1988 yılında Türk sanat müziği ağırlıklı olan Maziden Bir Demet albümü piyasaya sürüldü.
1986 yılında Bayar Müzik firmasından çıkardığı Küskünüm albümü Türkiye'de tüm zamanların en çok satan albümüdür. Albüm sadece yasal olarak 12 milyondan fazla satmıştır.
1987 yılında Elenor Müzik firmasıyla 5. albümü olan Gitme albümü yayımlanmıştır. Albüm satış rekoru kırmış ve albüme ismini veren Gitme şarkısı 1987 yılının en iyi şarkısı seçilmiştir.1988 yılında kasetlerinin peynir ekmek gibi satıldığı söylendi.
Müslüm Gürses 90'lar;
90'lı yıllarda sıkça artan korsan albümleriyle yıllarca gündeme gelen Gürses artık gazetelere konu olmuştur. Bir gazetede Gürses'in sadece 6 ayda 20 kaset yaptığı yazılmıştır. 90'lı yıllar Gürses'in arabesk, Türk halk müziği ve Türk sanat müziği dışında yeni tarzları repertuvarına katmaya başladığı dönemdir.
1990 yılında Uğur Plak firmasından çıkardığı Benim Kaderim / Arkadaş Kurbanıyım albümüne ismini veren Benim Kaderim şarkısında pes ve tiz seslerin aynı anda okunmasıyla Türkiye'de ilk kez çift ses kullanılmıştır.
1991 yılından itibaren bazı pop, Azerice, ilahi tarzdaki şarkıları da repertuvarına kattı.Zülfü Livaneli'nin "Belalım, Çırak Aranıyor", Nilüfer’in "İnkar Etme", Adnan Ergil'in "Böyle Ayrılık Olmaz, Hava Nasıl Oralarda?", Kayahan'ın "Sarı Saçlarından Sen Suçlusun"; "Aygız", "Can Yar", "Ayrılık"; "Tövbe Etmek" şarkılarını seslendirdi.
1992 yılında Elenor Müzik etiketiyle yayımlanan Müslümce'92 albümünde yer alan Sen ve Ben şarkısı kayıtlara göre bu şarkıyı ilk Müslüm Gürses seslendirmiştir. Böylece bu şarkı Gürses ilk defa kendisinin seslendirdiği pop tarzındaki şarkı olmuştur. Şarkıyı daha sonra Seda Sayan ve İpek Pınar seslendirmiştir. Aynı yıl Gürses'in Bayar Müzik etiketiyle Zalim (Bir Bilebilsen) albümü yayımlanmıştır. Albüm Gürses'in en çok satan albümlerindendir.
1994 yılında Elenor Müzik etiketiyle Senden Vazgeçmem albümü yayımlandı. Albüm büyük bir etki yaratmış olup Gürses'in ilk kez kliplerinin yayımlandığı albümdür. Gürses bu albüm için "Senden Vazgeçmem", "Hangimiz Sevmedik", "Evlat", "Haydar Haydar" şarkılarına klip çekmiştir.
1995 yılında Japonya'daki bir ses laboratuvarında Japon ses mühendisleri tarafından Müslüm Gürses’in sesi incelenmiş ve yapılan testler sonrasında Gürses'in sesini yüzde yüz kusursuz kullandığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Müslüm Gürses'in ses genişliği en az 3.5 oktavdır, bu ses genişliği operacılarda bulunmaktadır.
1998 yılında ise Gürses'in o dönemde 14 yıl boyunca albümlerini çıkardığı Elenor Müzik firmasıyla Müslüm Gürses Klasikleri albümünü yaptıktan sonra Gürses'in Elenor Müzik firmasıyla yolları ayrılmış ve 1999 yılında Ulus Müzik'e transfer olmuştur. Gürses'in Elenor Müzik firmasından yolları ayrılmasına rağmen 1999 - 2001 yılları arasında Garipler, Arkadaşım, Zavallım, Müslüm'ce Türküler 2001 ve Sadece (Türk Sanat Müziği) albümleri yayımlandı. Yayımlanan 50 şarkı Gürses'in 1999 yılından önce seslendirdiği şarkılardır. Gürses bu yıllarda Ulus Müzik ve Universal Müzik ile çalışmıştır.
Müslüm Gürses 2000'ler;
2000'li yıllarda Gürses yine alışılagelmişin dışına çıkmaya devam etmiştir. 90'lı yılların başlarında pop tarzına geçiş süreciyle artık 2000'li yıllarda pop tarzı ön plana çıkmıştır. Popla birlikte rock, caz, world music tarzları da repertuvarına katmıştır.
2000 yılında Uğur Bayar'la son albüm çalışması olan Biz Babadan Böyle Gördük albümü Ulus Müzik etiketiyle yayımlanmıştır. Gürses bu albümle birlikte caz ve world music tarzlarını da repertuvarına katmıştır. Albümde yer alan Dayan Yüreğim şarkısını caz enstrümanları eşliğinde seslendirilmiştir. Albümde yer alan world music tarzındaki O Gitti Dönmeyecek şarkısında ise Doğu - Batı sentezleri kullanılmıştır.
2001 yılında Universal Müzik etiketiyle Dünya Yalan albümü yayımlandı. Albüm Gürses'in ses getiren albümlerinden olup albümde yer alan Nilüfer'in Olmadı Yar şarkısı tutmuş ve bu şarkıyla birlikte artık Gürses albümlerinde pop tarzı ön plana çıkmaya başlamıştır.
2002 yılında Bayar Müzik etiketiyle Paramparça albümü yayımlandı. Gürses Teoman'ın Paramparça şarkısını seslendirmiş ve artık rock tarzını da repertuvarına katmıştır. Gürses'i stüdyoda ziyaret eden Teoman, Gürses hakkında şunları söylemiştir: "Ben herkesi dinlemem ama Müslüm Gürses'in yeri ayrıdır. Onun müziğini ve felsefesini severim. Özellikle Usta ve Meselem şarkılarını çok beğenirim. Paramparça'yı da benden iyi yorumlayacağına eminim.” Süha Yavuz, proje hakkında ilk olarak Gürses'e Şebnem Ferah'ın "Deli Kızım Uyan” şarkısını söyletmek istediğini ancak Şebnem Ferah'ın bunu kabul etmemesi üzerine Teoman'a teklif götürmüş ve Teoman Ben o adama bayılırım. Süper yorumcu. diyerek yeni patlayan şarkısını Gürses'e vermiştir.
2003 yılında sözleri Sezen Aksu'ya bestesi Tarkan'a ait "İkimizin Yerine” şarkısını seslendirerek Dirlik Müzik etiketiyle İkimizin Yerine albümü yayımlandı.
2004 yılında Bülent Ortaçgil'in "Sensiz Olmaz”, Murathan Mungan'ın "Olmasa Mektubun” şarkılarını seslendirdi. Aynı yıl Kadırga Müzik etiketiyle yayımlanan Uyanma Zamanı / Kıyak Bitti albümünde Kemal İnci'ye ait ”Yalnızlar Rıhtımı” şarkısı da yer aldı.
2005 yılında Sun Müzik etiketiyle yayımlanan Bakma albümünde sözleri Orhan Veli Kanık'a müziği Altan İlter'e ait “Anlatamıyorum” eserine yer verdi.
1 Şubat 2006'da Gönül Teknem / Sen Olmayınca adlı albümü Seyhan Müzik etiketiyle raflardaki yerini almıştır. Daha sonra Gürses’in yazar Murathan Mungan’la hazırlıkları 2 yıl süren ortak projesi “Aşk Tesadüfleri Sever” 18 Nisan 2006’da Pasaj Müzik etiketiyle müzik marketlerdeki yerini aldı. Mungan’ın sözlerini yazdığı, David Bowie’den Garbage’a, Leonard Cohen’den Jane Birkin’e birçok yabancı müzisyenin bestesini yaptığı şarkıları seslendirdi. Albümde Müslüm Gürses'in Sezen Aksu düet şarkısı olan 'Sebahat Abla şarkısı bulunmaktadır.
Sonra 6 Şubat 2009'da yine Pasaj Müzik firmasından çarpıcı bir albüm olan "Sandık" albümü ile Müslüm Gürses sahnelere geri döndü. Bu albümde Kenan Doğulu'nun "Tutamıyorum Zamanı” şarkısı yer aldı. Albümde Gürses'in Öykü Gürman ile düet yaptığı Sarıl Bana şarkısı 3 günde 1,5 milyon satarak rekor kırmıştır.
2010 yılında 2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası'nın açılışında yer aldı. Aynı yıl kasım ayında yine Pasaj Müzik ile "Yalan Dünya" isimli bir albüme imza attı. Albümde Şebnem Ferah'ın "Sigara", şarkısı da yer Yahya Kemal Beyatlı'nın "Sessiz Gemi", Şehrazat'ın "Flu Gibi", Tuna Kiremitçi'nin "Mucize" ve Gürses 1991 yılında Bir De Benden Dinleyin albümünde yer alan "Belalım" şarkısını tekrar seslendirdi. Bu albüm Gürses'in hayattayken resmi olarak yayımlanan son albümü oldu. Aynı yıl çeşitli sanatçıların da yer aldığı Enbe Orkestrası'nın albümü için "Kalbim" şarkısını seslendirdi ve albümün ismi Kalbim olarak yayımlandı.
Gürses'in ölümünden sonra da albümleri yoğun ilgi görmeye devam etmiş ve ölümünden sonra ilk 4 günde en az 1 milyondan fazla sattığı söylenmiştir.
2013 yılında ise Gürses'in tamamlayabildiği son albüm olan Veda - Ervah-ı Ezelde albümü için Gürses hayattayken "Ölürsem albümün adını Veda koyun." şeklinde vasiyetinde bulunmuş ve ölümünden 40 gün sonra çıkan bu albüm, albüm satışlarının az olmasına rağmen sadece 2 saatte 25 bin satarak tükenmiştir.
Müslüm Gürses Doğum tarihi karışıklığı;
Gürses'in doğum tarihi kimliğinde 5 Temmuz 1953 olarak belirtilmiştir fakat Gürses 16 Eylül 1998'de Esra Ceyhan'ın sunduğu Esra Ceyhan Show programında ve 26 Ocak 2007'de Beyazıt Öztürk'ün sunduğu Beyaz Show programında gerçek doğum tarihini 7 Mayıs 1953 olarak açıklamıştır.
Müslüm Gürses Geçirdiği trafik kazası;
Gürses 1978 yılında Tarsus'tan Adana'ya dönerken alkollü araç kullanan şoförün yolda duran tırı fark edememesi sonucu büyük bir kaza gerçekleşerek şoför hayatını kaybetmiş, Gürses ise öldü sanılarak morga kaldırılmıştır. Sonra Gürses'in yaşadığı fark edildikten sonra hemen ameliyata alınmıştır. Gürses'e ameliyatta beynini koruyacak plaka takılmış ve alnına alacağı en ufak bir darbede kör olma hatta ölme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktı. Gürses bu plakadan dolayı sorulara geç cevap verecek olması nedeniyle insanlar Gürses'i alkollü zannetmiştir. Koku alma duyusunu tamamen, işitme duyusunu da %50 yitirmiş ve yavaş konuşmaya başlamıştır. Gürses geçirdiği kaza ile ilgili olarak şunları söylemiştir: "78-79 yılıydı. Tarsus'ta bir gazinoda konserim vardı. Şoför arkadaşımız beni her gece iş bittikten sonra evime götürüyordu. Yine gecelerden biri program bitti, arabaya bindik ama içimden bir ses arkaya otur dedi. Program yorgunluğundan olsa gerek sızmışım. Sonra yolda duran bir tıra çarpıyoruz. Yolda jandarmalar tesadüfen fark etmese ölebilirdim. Sonra alıp hastaneye götürmüşler… Ben ölümü yaşadım aslında… Bana göre yeniden hayata dönmüş olmam, Allah’ın bir lütfudur. Alın kemiğim un ufak olduğu için en küçük bir darbede ölebilir ya da kör kalabilirim… Ameliyatta alnıma beynimi koruyacak plaka gibi bir şey taktılar… O korkunç kazadan sonra koku alma duyumu yitirdim… Hiçbir kokuyu alamıyorum ne yazık ki şimdi… Çok kuvvetli parfümler ispirto kokusu veriyor bana… Ayrıca işitme duyumu da yüzde elli yitirdim… Çok ağır işitirim… Neyse, buna da şükür, yaşıyoruz işte…"
Müslüm Gürses Jiletli konserleri;
Gürses'in konserlerinde tarihte eşi ve benzeri dahi görülmeyen manzaralar ortaya çıkmıştır. Gürses konserlerinde taşkınlıklar yaşanmış, izleyiciler kendilerini jiletleyerek zarar vermişlerdir.[43][44] Gürses, konserlerinde yaşanan taşkınlıkların üzerine Çocuklar yapmayın, kendinizi çok güç duruma sokuyorsunuz, yapmayın bunu yapmayın. Konser yaptığımızın farkına varamıyoruz, ne yapayım şimdi ben. dese de hayranlarına dinletememiştir. Müslüm Gürses konserlerinde taşkınlıkların yaşanması nedeniyle konser alanlarını birçok kez terk etmek zorunda kalmıştır. 12 Aralık 1999'da ise Gürses'in Sivas'ta verdiği konser sırasında henüz daha ikinci şarkısını seslendirirken yeterli güvenlik önlemlerinin alınmamasından dolayı kavgalar başlamıştır. Olayların yaşandığı sırada bir hayranı Gürses'e çiçek vermek istemiş ve hayranı ile korumalar arasında tartışma çıkmıştır. Çıkan tartışmada hayranının yumruğu Gürses'in suratına gelmiş ve hayranı tarafından gözü morartılmıştır.
Müslüm Gürses Bıçaklanma olayı;
Gürses bir gün Bursa'da verdiği konserde kendisine aşırı sevgi duymasından dolayı hayranı tarafından bıçaklanmıştır. Daha sonra Gürses kendisini bıçaklayan hayranından şikayetçi olmamıştır ve affetmiştir.
Müslüm Gürses Dinleyici kitlesi;
Gürses'in dinleyici kitlesi birçok araştırmaya konu olmuştur. Doktora tezleri dahi yazılmıştır (Mesela 2002/ Bağlam Yayıncılık: Caner Işık/Nuran Erol, "Arabeskin Anlam Dünyası ve Müslüm Gürses Örneği").
Müslüm Gürses Ölümü;

Müslüm Gürses ve Muhterem Nur'un Zincirlikuyu Mezarlığı'nda bulunan kabri
Müslüm Gürses, 15 Kasım 2012 Perşembe günü Memorial Hastanesi'nde geçirdiği by-pass ameliyatından sonra akciğer ve kalp yetmezliği nedeniyle yoğun bakıma kaldırıldı ve solunum cihazına bağlandı. Gürses, 3 Mart 2013'te, yaklaşık dört aydır tedavi görmekte olduğu İstanbul Memorial Hastanesinde öldü. 4 Mart 2013 günü Teşvikiye Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Müslüm Gürses Müzik ve Sanat Müzesi;
Gürses'in ölümünden sonra Şanlıurfa Valiliği tarafından Gürses'in anısına müze yapmış ve 5 Ekim 2013'te Müslüm Gürses Müzik ve Sanat Müzesi açılmıştır. Müzeyi yıl boyu ortalama 200 bin kişinin ziyaret ettiği söylenmiştir.
Müslüm Gürses Ölümünden sonra yayımlanan şarkılar;
Müslüm Gürses'in ölümünden sonra daha önce yayımlanmamış şarkıları ortaya çıkmaya devam etmektedir. Gürses'in Elenor Müzik etiketiyle yayımlanmaya devam eden Mahzendeki Şarkılar serisindeki şarkılar demo olup eserlerin üzerine müzik eklemesi yapılarak piyasaya sunulmaktadır. Şu ana kadar Gürses'in farklı müzik şirketleri üzerinden toplamda 46 yeni şarkısı yayımlanmıştır.
2013 yılında 13 yeni şarkısı yayımlandı. Bayar Müzik etiketiyle Kamyoncunun Şarkısı adlı tek şarkılık albümü yayımlandı. Gürses bu şarkıyı Mercedes-Benz firması için seslendirmiştir. Onur Akın'ın 25. sanat yılına özel olarak seslendirdiği Asi ve Mavi şarkısı Seyhan Müzik etiketiyle yayımlandı. Gürses'in bitirdiği son albüm olan Veda - Ervah-ı Ezelde 11 şarkıdan oluşan albümü Kadırga Müzik etiketiyle yayımlandı. Albüm 2 saat içerisinde 25 bin sattı.
2014 yılında Gürses'in Kadırga Müzik firmasındaki son şarkıları Benden Bu Kadar / Son Şarkılarım adı altında yayımlandı. Bu albümde Gürses'in 6 yeni şarkısı yayımlandı. Aynı yıl Elenor Müzik şirketinin patronu Muhteşem Candan, Gürses'e ait daha önce resmi olarak yayımlanmamış 104 şarkının olduğunu açıklamıştır.
2017 yılı Mahzendeki Şarkılar albüm serisinin başlangıcı oldu ve seri Elenor Müzik etiketiyle yayımlanmaktadır. Muhteşem Candan'ın bahsettiği şarkılardan 10 tanesi Mahzendeki Şarkılar adı altında yayımlandı. Gürses bu albümle 2017 yılına damga vurdu.
2019 yılında Mahzendeki Şarkılar serisinin 2. albümü olan Mahzendeki Şarkılar 2 albümü yayımlandı.
2020 yılında Gürses'in 1971 yılında Bestefon Plak şirketi için seslendirdiği söylenen Izdırap Yükümdür / Sahte Aşkına Elveda 45'lik plağı Topkapı Plak etiketiyle dijital platformlarda yayımlandı. Izdırap Yükümdür şarkısı Gürses'in 1990 yılında Elenor Müzik etiketiyle Meyhaneci / Kırık Sazım albümünde yayımlandı. Böylece bu şarkının ilk versiyonu ortaya çıkmıştır.
2022 yılında Mahzendeki Şarkılar serisinin 3. albümü olan Mahzendeki Şarkılar 3 albümü yayımlanmaya devam etmektedir. Bu albüm, serinin diğer 2 albümünden farklı olarak şarkılar her ay 1 veya 2 şarkı olarak dijital platformlardan yayımlanmaktadır.